Tom raporu hazırlamakla sorumludur.
- Tom is responsible for preparing the report.
Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşgul.
- My mother is busy preparing supper.
O, üniversite için hazırlanıyor.
- She is preparing for college.
Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.
- My wife and I are preparing to retire.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
Olacak şeye Tom'u hazırlamak için elimizden geleni yaptık.
- We did our best to prepare Tom for what was going to happen.
Listeyi hazırlamak için zamana ihtiyacımız var.
- We need time to prepare the list.
Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
- I had little time to prepare the speech.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
- It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
- I have to prepare for the test in English.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Onu yapmak için hazır değilim.
- I'm not prepared to do that.
Şimdi onu yapmak için hazırım.
- I'm prepared to do that now.
We prepared the spacecraft for takeoff.
... are preparing ourselves. ...
... if you're preparing food in a restaurant you cannot make a distinction ...