prejudice; prepossession

listen to the pronunciation of prejudice; prepossession
Englisch - Türkisch

Definition von prejudice; prepossession im Englisch Türkisch wörterbuch

prevention
(Askeri) ÖNLEME, MEN ETME
prevention
önüne geçme
prevention
(Tıp) prevansiyon
prevention
önleme

Bu hafta yangın önleme haftası. - This week is Fire Prevention Week.

10 Eylül dünya intihar önleme günüdür. - September 10 is World Suicide Prevention Day.

prevention
{i} korunma

Korunmak en iyi ilaçtır. - Prevention is the best medicine.

1967 yılında Kanada'da doğum kontrolü hala yasadışıydı; prezervatif sadece hastalıktan korunmak için satılırdı. - Birth control was still illegal in Canada in 1967; condoms were sold only for the prevention of disease.

prevention
{i} engelleme
prevention
{i} önleyici tedbir

Önleyici tedbir daima en iyi çözümdür. - Prevention is always the best solution.

prevention
önlenme/önleme
prevention
{i} önlem

10 Eylül dünya intihar önleme günüdür. - September 10 is World Suicide Prevention Day.

Bu hafta yangın önleme haftası. - This week is Fire Prevention Week.

Englisch - Englisch
prejudicacy
prevention
prejudice; prepossession
Favoriten