Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
- I prefer to not talk about it.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
- I prefer to buy domestic rather than foreign products.
Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim.
- I prefer to bath in the morning.
Kaliteyi miktara tercih ederim.
- I prefer quality to quantity.
Okumayı yazmaya tercih ederim.
- I prefer reading to writing.
Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?
- May I ask which you prefer?
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
- I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
one Master David Hume, who making some use of his purse, gave him Letters to his friends in Scotland to preferre him to King James.
I prefer tea to coffee.
Tiberius preferred many to honours in his time, because they were famous whoremasters and sturdy drinkers .
... who prefer to be called Native American ...
... actually that they've they'd always prefer to actually date the mathematics ...