Onlar bir yarım daire içine oturdular.
- They sat in a semi-circle.
O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.
- We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
Öğretmen öğrencilerin hep birlikte masalarını yarım daire şeklinde düzenlemelerini istedi.
- The teacher asked the students to draw their desks together into a semicircle.
Mary sandalyeleri yarım daire şeklinde yerleştirdi.
- Mary placed the chairs in a semicircle.