Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Buz birçok tarih öncesi hayvanlar fosilleştirdi.
- The ice has fossilised many prehistoric animals.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Onunla önceki gün tanıştım.
- I met him on the previous day.
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.