O sonuç tahmin edilebilirdi.
- That result was predictable.
Tom tahmin edilebilir oldu.
- Tom has become predictable.
Ne olduğu öngörülebilirdi.
- What happened was predictable.
Bu kaynak güvenilir ve öngörülebilirdir ama hala bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardı.
- This source is dependable and predictable, but more research is still needed in this area.
... And I think that's a very predictable thing. ...