predict; presage

listen to the pronunciation of predict; presage
Englisch - Türkisch

Definition von predict; presage im Englisch Türkisch wörterbuch

omen
kehanet/alamet
omen
{i} kehanet
omen
{i} (bir olayın gerçekleşeceğini önceden belirten) alamet, işaret
omen
alamet

Onun tembelliği gelecek için kötü bir alâmetti. - His laziness was a bad omen for the future.

Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm. - I always thought that suffering a heart attack was an omen of death.

omen
{f} geleceği söylemek
omen
{f} kehanette bulunmak
omen
{i} alâmet

Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm. - I always thought that suffering a heart attack was an omen of death.

Onun tembelliği gelecek için kötü bir alâmetti. - His laziness was a bad omen for the future.

Englisch - Englisch
{f} omen
predict; presage
Favoriten