pratik yap

listen to the pronunciation of pratik yap
Türkisch - Englisch
{f} practised

Tom practised his speech in front of the mirror. - Tom, konuşmasını aynanın karşısında pratik yaptı.

{f} practise

He usually wants to practise his English on me. - O genellikle İngilizcesini benim üzerimde pratik yapmak istiyor

I want to practise my English. - İngilizcemi pratik yapmak istiyorum.

{f} practiced

I practiced every day. - Her gün pratik yaptım.

I think you've practiced enough. - Sanırım yeterince pratik yaptın.

{f} practice

Tom practices playing the bassoon every day. - Tom her gün fagot çalarak pratik yapar.

Can you practice Japanese with me? - Benimle Japonca pratik yapar mısın?

pratik yap
Favoriten