pozi̇syon

listen to the pronunciation of pozi̇syon
Türkisch - Englisch

Definition von pozi̇syon im Türkisch Englisch wörterbuch

pozisyon
position

There are few high-ranking positions left open for you. - Sizin için açık bırakılmış birkaç üst düzey pozisyon var.

I failed to get the position I wanted. - Ben, istediğim pozisyonu alamadım.

pozisyon
heading
pozisyon
status
pozisyon
standing
pozisyon
(Argo) pozzy
pozisyon
attitude
pozisyon
(Hukuk) position, heading
pozisyon açmak
Create a position, open a position
pozisyon alarak
having position
pozisyon alma
positioning
pozisyon fazlası
(Ticaret) long position
pozisyon göstergesi
position indicator
pozisyon hatası
(Spor) position fault
pozisyon sensörü
position sensor
pozisyon almak
have position
pozisyon almak
(Spor) get position
pozisyon değiştirmek
change position
pozisyon feyki
(Spor) position fake
pozisyon işaretçisi
position marker
pozisyon işlemcileri
(Ticaret) position trader
pozisyon kamı
cam nose
pozisyon kapatmak
(Ticaret) closing out position
pozisyon lambası
position marker
pozisyon lambası
day running lamp
pozisyon lambası
position lamp
pozisyon limiti
(Ticaret) limit position
pozisyon muhasebesi
(Ticaret) position bookkeeping
pozisyon olarak
positionally
pozisyon sembolü
(Havacılık) position symbol
pozisyon yenileme
(Ticaret) rollover
pozisyon
height
pozisyon
position on
sırtüstü pozisyon
(Tıp, İlaç) Supine position

The patient was instructed to apply the exercise in the supine position.

acil durum pozisyon belirtici telsiz beykını
(Askeri) emergency position-indicating radio beacon
cari pozisyon
(Ticaret) current position
cinsel pozisyon
sexual position
nominal pozisyon
(Havacılık) nominal position
temas bölgesi özet pozisyon raporu
(Askeri) contact area summary position report
yatay pozisyon
supine position
zor pozisyon
pound
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Fr. Vaziyet, durum, duru
pozisyon
Bir şeyin, bir kimsenin bir yerde bulunuş durumu, konum
pozisyon
Bir kimsenin toplumsal durumu
Pozisyon
konum
pozi̇syon
Favoriten