Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti.
- Turkish war of independence against Eurpean imperialist powers had lasted from 1919 to 1923.
İnsanüstü güçlere ulaşmak umuduyla, Kristof Kolomb bir zamanlar beş dakika güneşe doğruca dik dik baktı.İşe yaramadı.
- In hopes of attaining superhuman powers, Christopher Columbus once stared at the sun for five minutes straight. It didn't work.
Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti.
- Turkish war of independence against Eurpean imperialist powers had lasted from 1919 to 1923.
Tekne güç için bir motor kullanır.
- The boat uses a motor for the power.
Babam bir enerji şirketi için çalışmaktadır.
- My father works for a power company.
Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
- The river furnishes electric power to the town.
Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.
- The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third.
Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.
- 3 to the third power is 27.
Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez.
- The ruling class will not surrender its power.
Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir.
- The document grants full powers to Manuela.
1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
- In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
Koministler 1949 yılında Çin'de iktidara geldi.
- Communists took power in China in 1949.
Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
- He believed in the supreme power of the law.
1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.
- He swept to power in 1929.
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.
- The third power of 3 is 27.
Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.
- Nuclear power is used to generate electricity.
Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?
- What will happen if there's power failure now?
Tom'un çok fazla irade gücü vardır.
- Tom has a lot of will power.
Adam güç kazanmak için çok para kullandı.
- The man used much money to gain power.
Hükümette bazı güçlü insanlar tanıyorum.
- I know some powerful people in the government.
Dünyada en güçlü hüküm nedir?
- What is the most powerful sentence in the world?
1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.
- He swept to power in 1929.
Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
- He believed in the supreme power of the law.
Her geri dönüşümlü alüminyum bir TV'yi üç saat çalıştırmak için gerekli enerjiyi kazandırabilir.
- Every recycled aluminium can saves enough energy to power a TV for three hours.
It appeared as though the hospital at Barchester would fall into abeyance, unless the powers that be should take some steps towards putting it once more into working order.
In the face of expanding federal power, California in particular struggled to maintain control over its Chinese population.
Past and future obviously have no reality of their own. Just as the moon has no light of its own, but can only reflect the light of the sun, so are past and future only pale reflections of the light, power, and reality of the eternal present.
We need a microscope with higher power.
This CD player is powered by batteries.
After the pylons collapsed, this town was without power for a few days.
... ELLIE POWERS: All right, thank you. ...
... ELLIE POWERS: All right, thank you. ...