Yağmur yüzünden oyunu ertelemek zorunda kaldık.
- We had to postpone the game due to rain.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
- I had to postpone my appointment.
Toplantının neden ertelendiğini bilmiyorum.
- I don't know why the meeting was postponed.
Toplantı, bu ayın 20'sine ertelenecek.
- The meeting will be postponed till the 20th of this month.
Yağmur bir piknik ertelemesi gerektirdi.
- The rain necessitated a postponement of the picnic.
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided to postpone his departure.
Yağmur bir piknik ertelemesi gerektirdi.
- The rain necessitated a postponement of the picnic.
Bu erteleme, umarız sonuncusu olur.
- Let us hope that this is the last postponement.
Havada beklenen değişikliklikten pikniğimizi erteledik.
- We postponed our picnic pending a change in the weather.
Eğer yağmur yağsaydı, maç ertelenecekti.
- If it were to rain tomorrow, the match would be postponed.
askerliği tecil edilmiş.
Futbol oyunu kötü hava yüzünden ertelenmişti.
- The football game was postponed on account of bad weather.
Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.
- The athletic meet was postponed due to rain.