Dün bloğa bir giriş postaladı.
- She posted an entry to the blog yesterday.
Tom'un dün Facebook'ta postaladığı postayı sana göndereceğim..
- I will send you the post which Tom posted on Facebook yesterday.
Tom bir mektup postalamak için postaneye gitti.
- Tom went to the post office to mail a letter.
Mektubu postalamak için postaneye gitti.
- He went to the post office to mail the letter.
Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
- This is a post office and that is a bank.
Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- Please remember to post the letters.
Mary ilk çocuğunun doğumundan sonra şiddetli bir doğum sonrası depresyon geçirdi.
- Mary suffered from severe postnatal depression after the birth of her first child.
Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
- Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
- He postponed leaving for Hokkaido until next month.
Köprü on kolonla destekleniyor.
- The bridge is supported by 10 posts.
Başını bir sütuna çarptı.
- He bumped his head against a post.
Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- Please remember to post the letters.
Her sabah postacı mektupları dağıtır.
- The postman delivers letters every morning.
Lütfen bu koliyi postaneye götür.
- Please take this parcel to the post office.
Postane kolejden uzak değildir.
- The post office is not far from your college.
Pazar günü posta hizmeti var mı?
- Is there postal service on Sunday?
Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.
- The postal service in this country isn't fast.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
- No one doubts her fitness for the post.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- It will take her at least two years to be qualified for that post.
Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.
- We always walk by the post office on the way to work.
İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim.
- When my interview was postponed until 3, I wandered around killing time.
Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- Please don't forget to post the letters.
Lütfen bu mektubu postalamayı unutma.
- Please don't forget to post this letter.
post game - oyun sonarsı.
Buraya posta gönderme yerine Twitter'ı kullan.
- Instead of posting here, use Twitter.
Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
- In the post office, mail is classified according to the place where it is to go.
Herkesin bildiği gibi Christopher Columbus, Amerika'yı en son keşfeden olduğu için sonraki kuşaklar tarafından onurlandırıldı.
- Christopher Columbus, as everyone knows, is honored by posterity because he was the last to discover America.
Olay bir sonraki duyuruya kadar ertelendi.
- The event has been postponed until further notice.
That's all the news for now, but I'll keep you posted about new developments.
Mail items posted before 7.00pm within the Central Business District and before 5.00pm outside the Central Business District will be delivered the next working day.
sent via post; parcel post''.
He prided himself on looking neat even when he was riding post.
Since Jim was new to the game, he had to post $4 in order to receive a hand.
Lew reckons he had three options for the cash-cow which was Premier post the Coles sale.
I couldn't figure it out so I posted a question on Usenet.
Post no bills.
Thanks for saving my hide.
- Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
Mary had a little lamb whose fleece was white as snow.
- Mary'nin postu kar gibi beyaz olan küçük bir kuzusu vardı.
... tour, Speak Now. I know you have posted some videos to your channel, sort of outlining ...
... developer.android.com/edu where we've posted guidelines ...