postalarken

listen to the pronunciation of postalarken
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) posting
Sending to a newsgroup or a message on a BBS
an item inserted into a register, ledger or diary
A posting is a message that is placed on the Internet, for example on a bulletin board or website, for everyone to read. Postings on the Internet can be accessed from anywhere in the world
the transmission of a letter; "the postmark indicates the time of mailing"
The sending of an article to a Usenet newsgroup or the placing of a message on a BBS
present participle of post
(bookkeeping) a listing on the company's records; "the posting was made in the cash account"
A posting is an article or message sent to a newsgroup A posting is not a private message, but can be seen by thousands of people
an entry in a computerized bulletin board
Sending an electronic message to a newsgroup on the Internet An e-mail message that you send to a newsgroup is there for anyone on the Internet to read, and is called a Post
Sending an article to a BBS or a Usenet newsgroup
A single message entered into a network communications system, e g , a single message posted to a newsgroup or message board See Also: Newsgroup
the place where a soldier or airman is sent (posted) for duty; the time spent there
A single message entered into a network communications system E g A single message posted to a newsgroup or message board See Also: Newsgroup
A message sent to a newsgroup or the act of sending such a message
A single message placed into an electronic/network environment or the act of placing such a message
Entering a message into a communication system e g Posting a message to a newsgroup See Also: Newsgroup
The sending of an article to a Usenet newsgroups or the placing of a message on a BBS
{i} positioning, placement, stationing (of a military unit)
If a member of an armed force gets a posting to a particular place, they are sent to live and work there for a period. awaiting his posting to a field ambulance corps in early 1941
posta
mail

If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery. - Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.

Please don't forget to mail the letters. - Lütfen mektupları postalamayı unutma.

posta
post

There is a post office in front of my house. - Evimin önünde bir postane var.

I got my son to post the letters. - Oğluma mektupları postalattım.

posta
(Askeri) timber
posta
mail steamer
posta
time

I finally have time to reply to the mail that I have received these past three weeks. - Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.

What time does the mailman come? - Postacı ne zaman gelir?

posta
parcel

Will you mail this parcel for me? - Bu koliyi benim için postalar mısın?

Please take this parcel to the post office. - Lütfen bu koliyi postaneye götür.

posta
(Bilgisayar) mail-in
posta
post officer
posta
(Askeri) dispatch-rider
posta
mail coach

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

posta
(Bilgisayar) mailing

I don't remember mailing the letter. - Mektubu postaladığımı hatırlamıyorum.

I remember mailing your letter yesterday. - Dün mektubunu postaladığımı hatırlıyorum.

posta
(Bilgisayar) mail and post
posta
dispatch rider
Posta
(Denizcilik) frame
posta
mailings
posta
mail truck; mail train; mail steamer
posta
team, crew, gang
posta
post boy
posta
(Askeriye) orderly
posta
postal service

Is there postal service on Sunday? - Pazar günü posta hizmeti var mı?

Postal services are a government monopoly. - Posta hizmetleri devlet tekelindedir.

posta
post, mail; postal service; mail coach, mail train, mail steamer; team, gang, crew; time" " kez, defa, sefer; relay, shift vardiya
posta
trip, run
posta
mail, post
posta
postal service, the post office
posta
postal

The postal service in this country isn't fast. - Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.

Tom worked as a postal worker. - Tom posta işçisi olarak çalıştı.

posta
post office

There is a post office in front of my house. - Evimin önünde bir postahane var.

There is a post office in front of my house. - Evimin önünde bir postane var.

posta
relay
posta
picket
posta
rib
Türkisch - Türkisch

Definition von postalarken im Türkisch Türkisch wörterbuch

POSTA
(Osmanlı Dönemi) Belli zamanlarda sefer yapan ve çok zaman posta taşıyan vasıta
POSTA
(Osmanlı Dönemi) İtl. Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emânetlerin hepsi
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Takım, kol
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Hizmet nöbetinde bulunan er
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Bu emânetleri toplayan ve dağıtan idare ve onun yeri
POSTA
(Osmanlı Dönemi) Sefer
posta
24 saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
posta
Belli zamanlarda gönderilen mektup vb.ni taşıyan araç
posta
Geminin kaburgasını oluşturan, tekneye şeklini veren, aşağıda omurgaya yukarıda güverteye bağlanan, kaplamaların üzerine yerleştiği ağaç veya demir parçalar
posta
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü: "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim."- Ö. Seyfettin
posta
Bir sanayi ya da ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
posta
Subayların hizmetine bakan er
posta
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup, evrak, para, koli vb. emanetlerin bütünü
posta
Vapur, tren, uçak gibi taşıtlarla yapılan yolculuk. 24 saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
posta
Bir posta servisi aracılığıyla nakledilen mektup veya paket
posta
üzerinde kaplama tahtalarının bağlandığı ağaç veya madeni eğriler
posta
Kez, defa, sefer
posta
Tatar
posta
Mektup veya paketleri bir yerden başka bir yere nakletme
posta
Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
posta
Vapur, tren, uçak gibi taşıtlarla yapılan yolculuk
posta
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
posta
Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
posta
üzerine kaplama tahtalarının tespit edildiği ağaç veya maden eğriler
posta
Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer: "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları."- A. N. Asya
postalarken
Favoriten