Adamın öldürüldüğüne dair bir olasılık var.
- There's a possibility that the man was murdered.
Onun seçimi kazanması için herhangi bir olasılık var mı?
- Is there any possibility that he'll win the election?
Tom hatalı olduğu ihtimalini düşünmeye bile isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to even consider the possibility that he is wrong.
Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı?
- Is there any possibility that he'll win the election?
Tom, şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi.
- Tom has been sentenced to life in prison without the possibility of parole.
... possibility of it being misused. ...
... we demand freedom for owners, we do so for lots of reasons, but one of them is the possibility ...