possession or continuance of being

listen to the pronunciation of possession or continuance of being
Englisch - Türkisch

Definition von possession or continuance of being im Englisch Türkisch wörterbuch

existence
{i} varoluş

Sivrisinekler varoluşumun felaketidir. - Mosquitoes are the bane of my existence.

Varoluş anlamsız bir kavramdır. - Existence is a meaningless concept.

existence
mevcudiyet
existence
{i} varlık

O, başka bir varlık düzleminde yaşıyor. - She lives on another plane of existence.

existence
varoluşçuluk
existence
yaşayış biçimi
existence
vücut
existence
oluş

1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı. - In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.

Dünya yaklaşık beş bin milyon yıl önce oluştu. - The earth came into existence about five thousand million years ago.

existence
yaşam biçimi
existence
ömür
existence
durmuş
existence
{i} hayat

Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir. - Unless a nation's existence is in peril, war is murder.

Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır. - The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.

existence
{i} hayat, yaşam
existence
{i} olma
Englisch - Englisch
existence
possession or continuance of being

    Silbentrennung

    pos·ses·sion or con·ti·nu·ance of be·ing

    Türkische aussprache

    pızeşın ır kıntînyuıns ıv biîng

    Aussprache

    /pəˈzesʜən ər kənˈtənyo͞oəns əv ˈbēəɴɢ/ /pəˈzɛʃən ɜr kənˈtɪnjuːəns əv ˈbiːɪŋ/
Favoriten