possessing financial wealth; rich

listen to the pronunciation of possessing financial wealth; rich
Englisch - Türkisch

Definition von possessing financial wealth; rich im Englisch Türkisch wörterbuch

wealthy
servet sahibi
wealthy
{s} varlıklı

O varlıklı görünüyor fakat aslında değil. - He looks wealthy, but actually he's not.

O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı. - He made his son a wealthy man.

wealthy
{s} zengin

Çok zengin olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming very wealthy.

Tom, zengin bir adam. - Tom is a wealthy man.

wealthy
wealthilyvarlıklı olarak
wealthy
wealthinesszenginlik
wealthy
paralı pullu
wealthy
variyetli
wealthy
bay

Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı. - Layla's life as a wealthy lady was a mirage.

wealthy
{s} paralı
wealthy
{s} bol
Englisch - Englisch
wealthy
possessing financial wealth; rich
Favoriten