positionen

listen to the pronunciation of positionen
Deutsch - Türkisch
mevkisi
mevkin
Englisch - Türkisch

Definition von positionen im Englisch Türkisch wörterbuch

items
(Bilgisayar) öğe

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar. - There are five items on the tray, three of which are keys.

stands
tribün

Binlerce destek çığlıkları tribünlerden duyulabildi. - Thousands of supporting cries could be heard from the stands.

items
(Bilgisayar) öğeleri

Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın. - Sort the items from large to small.

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

items
(Bilgisayar) öğeler

Masanızdaki şu öğelerden hangisini görüyorsunuz? - Which of these items do you see on your desk?

Bu listedeki öğelerden birini seçin. - Pick one of the items on this list.

items
parçalar

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur. - These items are rather hard to obtain.

positions
durumlar
items
(Nükleer Bilimler) malzeme kalemleri