She wrung the juice from a lot of oranges.
- Birçok portakalın suyunu sıktı.
There are no oranges on the table.
- Masanın üstünde hiç portakal yok.
An orange tree provides an orange.
- Bir portakal ağacı portakal sağlar.
I am planting an orange tree.
- Ben bir portakal ağacı dikiyorum.