Açım çünkü öğle yemeğimi yemedim.
- Tengo hambre porque no he almorzado.
Sana yardım edemem çünkü meşgulüm.
- No te puedo ayudar porque estoy ocupado.
O, hasta olduğu için gelemedi.
- Ella no pudo venir porque estaba enferma.
Çok tuzlu olduğu için deniz suyunu içemezsin.
- No puedes beber agua del mar porque es demasiado salada.