Kentte popülerlik kazandı.
- She won popularity in the town.
Popülerlik başını döndürdü.
- The popularity turned her head.
Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.
- The city is gaining popularity as a major tourist destination.
Tatoebanın popülaritesi kurulduğu günden beri katlanarak artmaktadır.
- Tatoeba's popularity has been growing exponentially since the day of its inception.
İnternetin popülaritesi patladı.
- The Internet has exploded in popularity.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Şarkıcı genç insanlar arasında popülerdir.
- The singer is popular among young people.
Nixon, 1972 yılı seçimini büyük bir halk oyuyla kazandı.
- Nixon won the election of 1972 by a huge popular vote.
Az sayıda halk oyu kazandı.
- He won by a small number of popular votes.
O genel okuyucular arasında popüler.
- He is popular among general readers.
Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
- Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.
- Shark fin soup is very popular in China.
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.
Tom oldukça sevilen, değil mi?
- Tom is quite popular, isn't he?
Hentbol Danimarka'da çok sevilen bir spordur.
- Handball is a very popular sport in Denmark.
The commonly held in popular estimation are greatest at a distance. - John Henry Newman.
Walls are very big these days.
- Walls are very popular these days.
It's very big these days.
- It's very popular these days.
... popularity of the game. ...