popo

listen to the pronunciation of popo
Englisch - Türkisch
(Argoda) Polis memuru, polis
Türkisch - Türkisch
Kaba et, kıç
Englisch - Englisch
(Slang) Police officer, police, cop
(Slang) police
Türkisch - Englisch
butt

Sami kicked Layla in the butt. - Sami, Layla'nın poposuna tekme attı.

The one whose butt got burned has to sit on the blisters. - Poposu yanan kişi kabarcıkların üstünde oturmak zorundadır.

bum
rump
tail
rear
can

I ate too many beans and now my backside cannot stop singing. - Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor.

posterior
buttocks, bottom, backside, behind, rump, posterior, bum, butt, rear kıç
child's language buttocks, bottom, fanny
buttocks
behind
breech
backside

I ate too many beans and now my backside cannot stop singing. - Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor.

rear end
{i} bottom

Sue has a big bottom, but she doesn't care. - Sue'nun büyük bir poposu var ama o umursamıyor.

It's as smooth as a baby's bottom. - Bir bebeğin poposu kadar pürüzsüz.

{i} ass

Life is like a zebra; white stripe, black stripe, and the ass at the end. - Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.

He's more than a pain in my ass. - O, popomdaki bir ağrıdan daha fazlasıdır.

hunkers
posteriors
buttock
popo
Favoriten