He had decided on a new policy.
- O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
Honesty is never the best policy.
- Dürüstlük asla en iyi politika değildir.
We would often sit up all night discussing politics.
- Biz çoğunlukla politika tartışarak bütün gece otururduk.
My son took an early interest in politics.
- Oğlum politikaya erken ilgi duydu.