Englisch - Türkisch
Definition von political affairs of life, party politics, local politics im Englisch Türkisch wörterbuch
- politics
- siyaset
Tom siyasete girmek istedi.
-Tom wanted to go into politics.
Ülkemin siyasetini anlamaya çalışıyorum.
-I am trying to understand the politics of my country.
- politics
- politika
Biz çoğunlukla politika tartışarak bütün gece otururduk.
-We would often sit up all night discussing politics.
Ülkemin politikasını anlamayı deniyorum.
-I am trying to understand the politics of my country.
- politics
- politik görüşler
- politics
- {i} çıkar politikası
- politics
- {i} politik oyunlar
- politics
- {i} entrikalar
- politics
- {i} politikacılık
- politics
- {i} politik görüş
Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür.
-Because it is politics that has caused this war, making the war our everyday reality.
- politics
- {i} siyasi görüş
- politics
- siyasi partilerin idaresi
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von political affairs of life, party politics, local politics im Englisch Englisch wörterbuch
- politics
political affairs of life, party politics, local politics
Silbentrennung
po·li·ti·cal af·fairs of life, par·ty politics, lo·cal pol·i·ticsAussprache
Resimler
Historie
Favoriten