O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
- He had decided on a new policy.
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil.
- Your plan is not in line with our policy.
Özel sağlık sigortası poliçen var mı?
- Do you have a private medical insurance policy?
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Bu bizim ilkelerimizi ihlal eder.
- That would violate our policy.
These bitter accusations might have been suppressed, had I with greater policy concealed my struggles, and flattered you.
... is to let the oil companies write the energy policies. So he's got the oil and gas part, ...
... to his regulatory policies, these policies combined have not let this economy take off ...