Polisten gizlenerek, Dima geceyi bir çöplükte geçirdi.
- Hiding from the police, Dima spent the night in a dumpster.
O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
Şu genç çocukların polislerden daha hızlı koşabileceğine inanmak saçmadır.
- It is absurd to believe that young children can run faster than policemen.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
Polis rehineleri emniyete götürdü.
- The police took the hostages to safety.
Gözaltına alınanların altısı İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
- Six of those detained were released after being interrogated at the İzmir Police Department.
Polis o gün nöbetçiydi.
- The policeman was on duty on that day.
Extra security was hired to police the crowd at the big game.
Fire off several rounds in a residential building and stop to police the brass?.