Sadece binanın önünde duran insanlar polis.
- The only people standing in front of the building are policemen.
Tüm polisler cesur değildir.
- Not all policemen are brave.
Polis bir adamla sokakta konuştu.
- The policeman spoke to a man on the street.
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
- A policeman asked the girls if the car was theirs.
Polis memuru görevde.
- The policeman is on duty.
Polis memuru tanığı korudu.
- The policeman protected the witness.