Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
- Every man has his own strong points.
Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
- Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
Tom bazı hasar puanları aldı.
- Tom has taken some damage points.
Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
- Everyone has both strong and weak points.
O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.
- You sure guessed the critical points of that teacher's exam.
Bizim takımımız beş puan ilerdedir.
- Our team is five points ahead.
Takımımız iki puan öndedir.
- Our team is two points ahead.
... of rigor than we’ve had before. And it points to prospects for intervention, for ...