plural of time

listen to the pronunciation of plural of time
Englisch - Türkisch

Definition von plural of time im Englisch Türkisch wörterbuch

times
kere

Beş kere beş yirmi beştir. - Five times five is twenty-five.

İki kere yedi on dörttür. - Two times seven is fourteen.

times
defa

Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı. - The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.

Tom defalarca Boston'da bulundu. - Tom has been to Boston a number of times.

times
kez

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı. - These medicines should be taken three times a day.

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

times
kat

A, B'nin 5 katı kadar uzundur. - A is 5 times as long as B.

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor. - She knows ten times as many English words as I do.

times
zaman

Viking zamanında, Grönland bugünkünden daha yeşildi. - In Viking times Greenland was greener than today.

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim. - I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.

times
günler

Sami şu an zor günler geçiriyor. - Sami is going through difficult times right now.

İyi günleri hatırlayalım. - Let's remember the good times.

times
(Bilgisayar) istatistikler
times
(Bilgisayar) times
times
(Bilgisayar) defa dene
times
(Bilgisayar) kez dene

Bunu birkaç kez denedim. - I tried that a couple of times.

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu. - He tried several times, but failed.

times
çarpı

Dört çarpı beş yirmidir. - Four times five is twenty.

O, bir yıldırım tarafından üç kez çarpıldı. - He has been struck by lightning three times.

times
şimdiki zaman
times
devir

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

times
çağ

Piramitler antik çağda inşa edildiler. - The pyramids were built in ancient times.

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı. - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.

times
saat tut/ayarla
times
{e} kere, çarpı: Five times ten equals fifty. Beş kere on elli eder
Englisch - Englisch
times
plural of time

    Silbentrennung

    plu·ral of time

    Türkische aussprache

    plûrıl ıv taym

    Aussprache

    /ˈplo͝orəl əv ˈtīm/ /ˈplʊrəl əv ˈtaɪm/
Favoriten