plural of time

listen to the pronunciation of plural of time
Englisch - Türkisch

Definition von plural of time im Englisch Türkisch wörterbuch

times
kere

Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı. - Tom has told me that same joke more than ten times.

Dört kere beş 20'dir. - Four times five is 20.

times
defa

Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu. - Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.

Tom defalarca Boston'da bulundu. - Tom has been to Boston a number of times.

times
kez

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

times
kat

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder. - Light travels around the earth seven and a half times a second.

Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyüktür. - Australia is about twenty times larger than Japan.

times
zaman

Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var. - There are times when I find you really interesting.

O metotlarında zamanın gerisindedir. - He's behind the times in his methods.

times
günler

Güzel günlerimiz oldu. - We did have some good times.

İyi günleri hatırlayalım. - Let's remember the good times.

times
(Bilgisayar) istatistikler
times
(Bilgisayar) times
times
(Bilgisayar) defa dene
times
(Bilgisayar) kez dene

Bunu birkaç kez denedim. - I tried that a couple of times.

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu. - He tried several times, but failed.

times
çarpı

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi. - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.

times
şimdiki zaman
times
devir

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

times
çağ

Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım? - How many times do I have to ask you to call me by my first name?

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

times
saat tut/ayarla
times
{e} kere, çarpı: Five times ten equals fifty. Beş kere on elli eder
Englisch - Englisch
times
plural of time

    Silbentrennung

    plu·ral of time

    Türkische aussprache

    plûrıl ıv taym

    Aussprache

    /ˈplo͝orəl əv ˈtīm/ /ˈplʊrəl əv ˈtaɪm/
Favoriten