plural of time

listen to the pronunciation of plural of time
Englisch - Türkisch

Definition von plural of time im Englisch Türkisch wörterbuch

times
kere

İki kere yedi on dörttür. - Two times seven is fourteen.

Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı. - Tom has told me that same joke more than ten times.

times
defa

Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı. - The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.

Tom defalarca Boston'da bulundu. - Tom has been to Boston a number of times.

times
kez

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı. - These medicines should be taken three times a day.

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

times
kat

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder. - Light travels around the earth seven and a half times a second.

A, B'nin 5 katı kadar uzundur. - A is 5 times as long as B.

times
zaman

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim. - I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.

O metotlarında zamanın gerisindedir. - He's behind the times in his methods.

times
günler

Eski günlerdeki gibi sohbet etmek iyiydi. Bir ara yine konuşalım. - It was good chatting like old times. Let's talk again some time.

Güzel günlerimiz oldu. - We did have some good times.

times
(Bilgisayar) istatistikler
times
(Bilgisayar) times
times
(Bilgisayar) defa dene
times
(Bilgisayar) kez dene

Bunu birkaç kez denedim. - I tried that a couple of times.

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu. - He tried several times, but failed.

times
çarpı

Dört çarpı beş yirmidir. - Four times five is twenty.

Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı. - Tom has been struck by lightning three times.

times
şimdiki zaman
times
devir

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

times
çağ

Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur. - The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

times
saat tut/ayarla
times
{e} kere, çarpı: Five times ten equals fifty. Beş kere on elli eder
Englisch - Englisch
times
plural of time

    Silbentrennung

    plu·ral of time

    Türkische aussprache

    plûrıl ıv taym

    Aussprache

    /ˈplo͝orəl əv ˈtīm/ /ˈplʊrəl əv ˈtaɪm/
Favoriten