İnanıyorum, onun iki oğlu var.
- He has two sons, I believe.
Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom has two sons. Both of them live in Boston.
O, oğullarıyla gurur duyuyor.
- She is proud of her sons.
O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
- He distributed his land among his sons.