O her zaman siyah gözlük takar.
- He always wears dark glasses.
Annem gözlüksüz okuyamaz.
- My mother can't read without glasses.
Bardaklar ve tabaklar kırıldı.
- Glasses and dishes were broken.
Bardakları masaya bırakır mısın?
- Will you put the glasses on the table?