Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi. - Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
Bütün kapıları kilitledim, yatmaya gittim. - Locking all the doors, I went to bed.
Englisch - Englisch
Definition von plural of door im Englisch Englisch wörterbuch