O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
- She doesn't know who built those houses.
Yaptığını düşünmeden, onu iyi yapar.
- Regardless of what he does, he does it well.
Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
- It doesn't matter what he said.
Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
- Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely.