Yemek hayatın harika zevklerinden biridir.
- Eating is one of life's great pleasures.
Seks hayatın en büyük zevklerinden biridir.
- Sex is one of life's greatest pleasures.
Biz kitaplardan çok zevk elde ederiz.
- We derive a lot of pleasure from books.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
Bu kitaptan büyük bir keyif alacaksınız.
- You will derive great pleasure from this book.
Okumak, yaşamın büyük keyiflerinden biridir.
- Reading is one of life's great pleasures.
Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.
- I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
Mary'nin gözleri sevinçle parlıyordu.
- Maria's eyes lightened with pleasure.
Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktın?
- Did you go abroad for pleasure or on business?
İşi eğlenceyle karıştırmaktan hoşlanmıyorum.
- I don't like to mix business with pleasure.
The puppy was a pleasure.
What is your pleasure, coffee or tea?.
Johnny pleasured Jackie orally last night.
at Congress's pleasure: whenever or as long as Congress desires.