O, haberi duyduğuna memnun oldu.
- He was pleased to hear the news.
Seni tekrar gördüğüme memnun oldum.
- I am pleased to see you again.
Bu ayakkabılardan memnunum.
- I'm pleased with these shoes.
Babamın bana verdiği bu saatten memnunum.
- I am pleased with this watch my father gave me.
Yağmura rağmen bu yolculuk beni çok memnun etti, genel olarak.
- In spite of the rain, this trip very much pleased me, on the whole.
Prenses bakır kale'den çıktı ve Kraliçe oldu; ve bu onu çok memnun etti.
- The Princess came out of the copper castle, and became Queen; and that pleased her very much.
Tom keyifli görünmüyordu.
- Tom didn't look pleased.
Tom çok keyifli olacak.
- Tom will be so pleased.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
- I'm glad you're pleased.
Ben senin hoşnut olacağını düşündüm.
- I thought you'd be pleased.
Davranışından memnun olmaktan uzağım.
- I am far from pleased with your behavior.
... chance to be with the president. I am pleased to be at the University of Denver, appreciate ...
... So thank you very much, and I'm very pleased to be a part ...