Yardım edersen memnun olurum.
- I'll be glad if you will help me.
Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
- I'm glad you're pleased.
Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
- He will be only too glad to help you.
O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi.
- She was only too glad to help us.
O, onu duymaktan mutlu olurdu.
- He would be glad to hear that.
Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmadığı için mutluydu.
- Tom was glad he didn't have to live in Boston for more than a year.