Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
- Most girls think that they are pretty.
Onun çok sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is very pretty.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
- That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Tom oldukça çok şey yiyebilir.
- Tom can eat pretty much anything.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
To escape a violent beating from sailors to whom he has sold a non-functioning car, Jerry takes his stepfamily for a holiday in a trailer park miles away, where, miraculously, young Nick meets a very pretty young woman called Sheeni, played by Portia Doubleday.