Adam kendini savunmak için yalvardı.
- The man pleaded self-defence.
Bir savunma pazarlık söz konusu değildir.
- A plea bargain is out of the question.
Lütfen Tom'a buraya gelmesini ve bu formları doldurmamız için bize yardım etmesini rica et.
- Please ask Tom to come here and help us fill out these forms.
O, onun kalmasını rica etti.
- She pleaded with him to stay.
Davalı lütfen ayağa kalkın.
- The defendant will please rise.
Lütfen özürlerimi Tom'a ilet.
- Please convey my apologies to Tom.
Lütfen Tom'a özürlerimi ilet.
- Please give Tom my apologies.
Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu.
- He was deaf to my pleas.
Lütfen yazılı talep doldurun.
- Please file a written request.
İstediğiniz gibi kendinizi ifade edin.
- Express yourself as you please!
Ne ima ettiğini bildiğimden emin değilim. Lütfen mümkünse onu farklı biçimde ifade et.
- I'm not sure I know what you're getting at. Please express it differently if you can.
Can we this quote? The Supreme Judicial Court shall have cognizance of pleas real, personal, and mixed. --Laws of Massachusetts.
a plea for mercy.
Can we this quote? No plea must serve; ‘t is cruelty to spare. -- Sir John Denham.