Tom profesyonel olarak gitar çalmaktan vazgeçmeye karar verdi.
- Tom decided to give up playing guitar professionally.
Gitar çalmak eğlencelidir.
- Playing the guitar is fun.
Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
- The baby is playing with some toys.
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
- The playground is divided into three areas by white lines.
Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin.
- The play was very amusing; you ought to have gone there.
Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- I will teach you to play chess.
Mahjong oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play mahjong?
DVD oynatıcılar, video kaset oynatıcıların yerini aldı.
- DVD players replaced videotape players.
DVD oynatıcı, video kaset oynatıcının yerini aldı.
- The DVD player replaced the videotape player.
Kart oynamak eğlencelidir.
- Playing cards is fun.
Parkta oynamak eğlenceliydi.
- It was fun playing in the park.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Satranç oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play chess?
Bir oyun izlemek için hepimiz tiyatroya gittik.
- All of us went to the theater to see a play.
Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.
- I don't know the theater play, but I know the author well.
Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
- Sami's band was playing a show in Cairo.
Onlar çok şakacıydılar.
- They were so playful.
Tom çoğunlukla öğretmenle şakalar yapardı.
- Tom would often play jokes on the teacher.
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- How well can you play guitar?
Keman çalabilir misin?
- Can you play the violin?
Olayların akışına göre hareket edelim.
- Let's play that by ear.
Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı.
- She played a part in the women's lib movement.
Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.
- Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.
Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
- Notice how the player uses his elbows.
Who's playing now?.
Her proper face / I not descerned in that darkesome shade, / But weend it was my loue, with whom he playd.
I've practiced the piano off and on, and I still can't play very well.
We had to play for an hour, so that meant that we didn't have time to play and joke around.
The rarity of male domination in fantasy play is readily explained.
Instead, they played dumb, remained silent, and did their classwork.
Too much play in a steering wheel may be dangerous.
You can play the DVD now.
No part of the brain plays the role of permanent memory.
My son thinks he can play music.
play games.
Can you play an instrument?.
... of this effort, Google Play for Education, built from the ...
... on sale starting on June 26 on Google Play for $649. ...