place; rank; station

listen to the pronunciation of place; rank; station
Englisch - Türkisch

Definition von place; rank; station im Englisch Türkisch wörterbuch

region
yöre
region
{i} bölge

Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür. - Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

region
{i} nahiye
region
{i} alan

Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir. - Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.

Güneş lekeleri güneş manyetik alanının çok güçlü olduğu Güneş bölgeleridir. - Sunspots are regions of the Sun where the solar magnetic field is very strong.

region
{i} tabaka: in the upper regions of the atmosphere havanın üst tabakalarında
region
(Tıp) rejyon
region
dar

Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir. - The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.

region
{i} çevre

Çevrecilerin çabalarına rağmen bölgenin ormansızlaşması devam ediyor. - Despite the efforts of environmentalists, the deforestation of the region continues.

Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır. - Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.

region
üIke
region
hava veya deniz tabakası
region
{i} iklim

Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır. - Coastal regions generally have milder climates.

Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti. - For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.

region
(Tıp) Bölge, nahiye, regio
region
(Askeri) HAVA SAVUNMA KESİMİ, KESİM: Hava savunma bölgesinin bir kısmı
Englisch - Englisch
region
place; rank; station
Favoriten