Shylock is greedy, and what is worse, very stingy.
- Shylock aç gözlü, ve daha kötüsü,çok pintidir.
He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.
- O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.
Tom thought Mary was really mean.
- Tom Mary'nin gerçekten pinti olduğunu düşündü.
Tom can't really be as mean as people say he is.
- Tom gerçekten insanların olduğunu söylediği kadar pinti olamaz.
Nobody considers Tom a cheapskate.
- Hiç kimse Tom'u bir pinti olarak düşünmüyor.
Late in life the miser learned to be generous with money.
- Yaşlanınca pinti parayla cömert olmayı öğrendi.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.