Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
- Tom cut his finger on a piece of glass.
Bana iki parça tebeşir ver.
- Give me two pieces of chalk.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var.
- I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.
Japon satrancında kaç tane farklı parça var?
- How many different pieces are there in Japanese chess?
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
O, kit'in çok akıllı bir parçasıdır.
- It's a very clever piece of kit.
O, seramik eser yaparak zengin oldu.
- She became rich by making ceramic pieces.
Bu sanat eseri gerçekten paha biçilmezdir.
- This piece of art was really priceless.
Onu yapmak çok kolay.
- It's a piece of cake.
Sorunu çözmek çok kolay bir şeydi!
- It was a piece of cake to solve the problem!
Bana üç adet somon ver.
- Give me three pieces of salmon.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Sen gerçekten işin bir parçasısın.
- You really are a piece of work.
John sahtekâr satıcının işe yaramaz bir makine parçasını alırken onu kandırdığını iddia etti.
- John claimed that the dishonest salesman had tricked him into buying a useless piece of machinery.
Biraz bekleyin. Orada fazlasıyla siyah satranç taşı var.
- Hang on a minute. There's quite a few black chess pieces over there.
O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.
- Climbing that mountain was a piece of cake.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.
- I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them.
The announcer is wearing a new piece.
Ugh, my new computer is such a piece. I'm taking it back to the store tomorrow.
I got a piece at lunchtime.
He's packin' a piece!.
She got a piece of the ball ... and it's going foul.
She played two beautiful pieces on the piano.
Sure, no problem. It'll be a piece of cake.
... piece of paper or drawing or doing some sketching, and he ...
... and here's a big piece of iron and clump, l rust it. ...