Piyanoda oturan kız benim kızımdır.
- The girl sitting at the piano is my daughter.
Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
- The musician shook his head and pushed his little piano away.
Kuyruklu piyanonun hiçbir pedalı yoktur.
- The grand piano has no pedal at all.
O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı.
- She played that tune on her grand piano.
... >>Taylor Swift: And then a ukulele and a ganjo and a piano. ...
... piano training and vocal training to ...