pi̇ş

listen to the pronunciation of pi̇ş
Türkisch - Englisch

Definition von pi̇ş im Türkisch Englisch wörterbuch

piş
cooked

Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself. - Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.

Mother has not cooked dinner yet. - Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.

armut piş, ağzıma düş
(Konuşma Dili) He expects things to fall into his lap without doing anything about it himself
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) f. Huzur, ön, ileri taraf
PES Ü PİŞ
(Osmanlı Dönemi) Arka ve ön