physical substance; that which has mass; trouble or difficulty

listen to the pronunciation of physical substance; that which has mass; trouble or difficulty
Englisch - Türkisch

Definition von physical substance; that which has mass; trouble or difficulty im Englisch Türkisch wörterbuch

matter
{f} önemli olmak
matter
{i} cisim
matter
mesele

Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın. - You must bring home to him the importance of the matter.

Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu. - We had no choice but to leave the matter to him.

matter
madde

Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir. - Matter can exist as a solid, liquid, or gas.

Radyoaktif maddeler tehlikelidir. - Radioactive matter is dangerous.

matter
{i} öz

Bu kesinlikle özel bir mesele. - This is strictly a private matter.

Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim? - May I talk with you in private about the matter?

matter
{i} iltihap
matter
{i} mesele, sorun; konu, iş; durum
matter
yazılı belge
matter
önemi olmak
matter
irinlenmek
matter
iltihaplanmak
matter
{f} önemi olmak, önem taşımak, farketmek
matter
içerik
matter
farket(mek)
matter
madde,v.farket: n.konu
matter
müsvedde
matter
aksilik
Englisch - Englisch
matter
physical substance; that which has mass; trouble or difficulty
Favoriten