Ne yazdın ne de telefon ettin.
- You've neither written nor phoned.
Eve varır varmaz ona telefon etti.
- She phoned him as soon as she got home.
Ted beni aradığında, ev ödevimi henüz bitirmiştim.
- I had just finished my homework when Ted phoned me.
O istasyona varır varmaz, annesini aradı.
- The moment she arrived at the station, she phoned her mother.
Cep telefonunu kapatmalısın.
- You should turn off the mobile phone.
Telefon numaranı biliyor mu?
- Does she know your phone number?
Sen gelmeden önce lütfen bana telefon et.
- Please phone me before you come.
Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.
- I intend to phone Tom tomorrow and ask him to help.
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
- Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.
Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
- I'd like to phone the parents.