Onun birkaç mektup arkadaşı var.
- She has a few pen pals.
Mektup arkadaşın olmak istiyorum.
- I would like to be your pen pal.
Bana yardım ettiğin için teşekkürler, ahbap.
- Thank you for helping me, pal.
Aynaya bir bak dostum.
- Look in the mirror, pal.
Onlar eski dostlar gibi birbiriyle konuşuyorlardı.
- They were talking together like old pals.