The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
The present world owes its convenient life to petroleum.
- Bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas.
- Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.
- Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil.
Tom's company is drilling for oil.
- Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor.
I work for an oil company.
- Ben bir petrol şirketi için çalışıyorum.
Bir litre benzinin fiyatı 12 rupiye yükseltildi.
- The price of a litre of petrol has been increased by 12 rupees.
On dakika sonra arabamın benzini bitti.
- Our car ran out of petrol after ten minutes.