Benzin istasyonu haftanın yedi günü açık.
- The petrol station is open seven days a week.
İki dakika içerisinde arabamızın benzini biter.
- Our car will run out of petrol in 2 minutes.
He was a petrol sniffer.
The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels.
- Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.
Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.
- Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil.
Is there a gas station around here?
- Buralarda bir petrol istasyonu var mıdır?
Japan has to import oil.
- Japonya petrol ithal ediyor.
I work for an oil company.
- Ben bir petrol şirketi için çalışıyorum.
The oil pipeline is leaking.
- Petrol boru hattı sızıntı yapıyor.
This oil well produces more than 100 barrels per day.
- Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
This oil well is going to make me rich.
- Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.
This oil well is going to make me rich.
- Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.
This oil well produces more than 100 barrels per day.
- Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
Tom works long hours at the oil refinery.
- Tom petrol rafinerisinde uzun saatler çalışır.
Crude oil is refined at this plant.
- Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
The price of crude oil is sinking.
- Ham petrol fiyatı düşüyor.