Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti.
- The ship's captain ordered the radio operator to send a distress signal.
Biz telsiz bağlantısını kaybettik.
- We lost radio contact.
Lütfen radyoyu açar mısın?
- Could you please turn the radio on?
Lütfen radyoyu açar mısın?
- Please turn on the radio.