O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
Naoto görünüş olarak babasına benziyor.
- Naoto takes after his father in appearance.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.
Bir insanı görünümü ile yargılamayın.
- Don't judge a man by his appearance.
Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.
- He was surprised by the sudden appearance of his friend.
Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.
- I was surprised by his sudden appearance.
And now am come to see . . . It thy appearance answer loud report. --Milton.